Kaçıncı?

Sana yazıyorum. Bu kendi içimde sana yazdığım kaçıncı sonum bilmiyorum. Kafam ve kalbim kaç kez birlik olup seni daha az hatırlamak için ne çok uğraştı bir bilsen. İstedim, ne kadar az hatırlarsam o kadar az canım yanar dedim. Bu ilk başta çok zorladı beni. Kabullenmek canımı sıkıştırdı. Ama bir radde geçti, bir ayrım. İşe yaradı, aklım artık seni hatırlamaz oldu. Bir müddet öyle yol aldım. Sonra ne olduysa tekrar hatırladım. Hatırlamak durumunda kaldım. Geldin girdin yine hayatıma, sanki benim onca yaptığım her şeyi, hatırlamamak için uğruna çabaladığım savaşı bir çırpıda siliverdin. İşin garip yani, hayır da diyemedim. Şimdi düşünüyorum. Hatalar yapıyorum. Seni hatırlamak çok güzel lakin hayatımda sana bir yer veremem. Sen de aynı şekilde, çünkü kendimiz için çizdiğimiz yollar o kadar farklı rotalarda hareket ediyorlar ki, birimizin çabasını geç, ikimizde sonuna kadar çabalasak denk düşüremeyiz. Zorlanırız, sonu da hüzün olur. İyi kalmanı isterim. Ben seni unutmayacağım, sıradan bir yolda yürürken yine kokuna benzeyen bir koku duyarsam anımsayıp buruk bir tebessüm ile gülümseyeceğim. Özel kalacaksın çünkü farklılıklarımızı değiştirirsek benliklerimiz değişir diye kendimizden ödün vermediğimiz için şanslı kalacağız. En azından yürekten sevdik ama kendimizi hep bir tık daha önde tuttuk diyeceğiz. Kalbim tıka basa seninle doldu çoğu zamanlar, çok güzeldi. Fakat yollarımızın ayrımını çoktan fark etmiştim, etmiştik. Sadece uğraşmak istedik. Artık ne seni ne de kendimi yormak istiyorum. Konu ben olduğunda lütfen görmezden gel, artık yokum. Kendim için de senin içinde de. Ben kayboldum. Sen de kaybolma, bilen çözer elbet bir gün düğünlerini. İyi kal ve kendine cici bak. Ömrün güzel geçşin. 💜 -satrün🪐

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

özleştik

Çok?

Kırılmaya Dair Derleme.