Birim
Aslında kolay kolay bir şeyi sevmezlik etmeyiz. Bu yazımda, sizinle çevremizdeki insanlardan bahsetmek istiyorum. Herkesin kendine uygun gördüğü bir yaşam biçimi var. Hayatlarını iyi ve verimli geçirmek için bazı seçimler yapmak zorundalar. Genelde onlardan farklı olduğunu düşünüyorum. Bence her insan farklı olduğunu zaten düşünmeli. Bugün dank etti bir şey kafama. İnsanlar, hadleri olmayan her şeye karışmak için can atıyorlar. Biri herhangi bir şey yaptığında ben bunu diğerlerine ne şekilde anlatabilirim diye çok fazla düşünüyorlar. Dedikodu, fesat, haset içinde yüzüp gidiyoruz. Bir insanın yaptıkları neden diğerlerini etkilemek zorunda, tamam kelebek etkisi ama neden olduğu gibi değilde olmasını istedikleri gibi anlatıyorlar çoğu şeye. Yapılmış olanı yapılmamış, yapılmamış olanı da çoğu zaman yapılmış gösteriyorlar. Ne anlamı kaldı ki o zaman yaşanılan onca şeyin. Şu ne der, bu ne der diye düşünmekten iflahım kurudu. Aslına bakılırsa hiç umurumda da değil de, sırf ailem, beni tanıyanlar ne der diye düşünüyorum benim hakkımda denilenleri duysalar. ya da denenecek olanları. Sanki zoraki olarak kötü biri olmam gerekiyormuş gibi hissediyorum. İyi biri olmak bu hayattaki en büyük cezaymış gibi. Kendin olmak en büyük hata. Zaten sen yaptıklarını yaptıktan sonra bile yaptığın gibi göstermiyorlar ki sana. Sürekli düşürüyorlar, sürekli düşündürüyorlar. Açıklayamıyorsun da zaten nasıl bir toplumsa en incesini hiçe sayıyorlar. Birimi, toplumu toplum yapana görmezden geliyorlar. Demek istediğim aslında şu, içinizden ne geliyorsa onları yapın. Milletin ağzı poşet değil ki büzemiyorsunuz. Herkes görmek istediğini görüyor. Onlar görmek istediklerini görürken lütfen size yapmak istediklerinizi yapın. Kendiniz olun ve bununla da gurur duyun sizleri seviyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder