Yüreğiyle :)

Söze çok sevdiğim kitap olan Küçük Prens kitabıdan bir alıntı ile başlamak istiyorum. "Ama gözler gerçeği göremez ki. Yüreğiyle aramalı insan." Şimdi soruyorum, bunu okuyan sen. Sen, yüreğini hayatına ne kadar dahil ediyorsun. Düşün bir müddet. Geçmişini göz önüne getir ve geçen zaman dilimlerinde yüzde kaçlık yüreğin ile bağdaştırıyordun hayatını. Hatırla. Varsayıyorum ki hatırı sayılır bir rakam söyledin kendine. Bu yüreğini kullanabildiğin anlamına gelir. Ve yaşam da yürekli olmak çok özel bir şeydir. Kalp atar, göz görür. Arada kalbe yürek diye seslenilir. Fakat her ne kadar kalp ile yürek eş anlamlı olsalar da bana, hatta küçük prense göre anlamlarında onları ayıran farkılıkları vardır. Kalp herkeste olur. Bu yaşamımızın devamlılığını sağlamak için başta gelen organlardan birisidir. Yürekte öyle, evet, literatür de kalp demek. Lakin kalp gibi yaşamamızı devam ettirmek için değildir yürek. Yaşamamız içindir. Yaşamı tatmak, onu anlamak ve ona sarılmak içindir. Yürek olmadan kalp atar, ayaklar gider. Ama nereye gider? Yürek olmazsa anlamı var mıdır hayatın. Renksiz bir gökkuşağı gibi. Söyleyin bana, o hiç renksiz bir gökkuşağı olsa mavilikler içinde, ne farkı olacaktı. Evet bilirdik orada olduğunu. Bilinçle bir bakar ve yolumuza devam ederdik. Fakat, üzerinde 7 farklı rengini barından bir gökkuşağı görünce içiniz sizin de bir hoş olmuyor mu? Anlatmak istediğim şu. Herkes bilir hayata gelip, zamanı gelince gitmeyi. Ama yüreğiyle aramalı ya insan. Yaşamı tatmalı. Doymalı o 7 farklı renge. Hem ayaklar yüreğin götürdüğü yere gitmezse, yürümenin ne anlamı vardır ki...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

özleştik

Çok?

Kırılmaya Dair Derleme.