Konuşmamız Gerekenler!

Tüm ülkece sustumuz çoğu konudan sadece birini konuşmak üzere geziyor parmaklarım klavyemin üzerinde bu sefer. Artık herkesin hani bir taşma-dolum noktası vardır ya, heh ben de tam oradayım. Konu aslında, haddinden fazla pahalılaşan ama pahalılaşmaya gidecek son nesne olan kitaplar hakkında. Nasıl anlatsam bilmiyorum ama kendimi anlatarak işe girmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Ben kitap okumayı ve kitaplarla haşır neşir olmayı çok seven ve sayılı tutkumdan biri de kitap olan bir bireyim. O kadar çok seviyorum ki kitap fuarları gelsin de o anbiansı bir daha tadayım diye heyecandan geceler boyu uyuyamayan bir insanım. Kitaba harcadığım hiçbir paraya bile bir kere olsun dönüp, yuh ne kadar para harcadım, demedim. Çünkü insan sevdiği şeylere kendinden bir şeyler feragat etmeli ve ettiği şeylerden de bir an olsa bile şüphe ve üzüntü duymamalı. Velhasılıkelam şu an ülkemiz de tonlarca ürünün artmış fiyatlarını görünce o kadar üzülüyorum ve kendimi hep bir şeylerden geri çekiyorum. Bence bunu bir çoğumuz yapıyoruz. Bunda ne utanılacak ne de çekinilecek bir şey var. Böyle olmasını biz istemedik ve istemiyoruz da. Geçenlerde gittiğim kitapçıda istediğim, okumak için aylarca beklediğim ve belki indirime girer de o zaman alırım diye aklımın bir köşesinde olan, kitapların olduğu köşeye bile gidemedim. Çünkü indirime girer diye beklediğim o kitap artık 3 katı fiyatına olmuştu. Bakın! Ben, kitaplara aşık olan ben, sırf ince diye okumak istediğim listemde son sıralara doğru olan kitapların bulunduğu yere gittim ve ancak orada kendi bütçeme uygun kitaplar bulabildim. Bu bir ülkede yapılası olan en kötü durum. Bu istediğimizin tam tersi bir durum. Bir ülkede kitap ekmek fiyatı değerinde değil de, neredeyse bir araba fiyatına -mübalağa- satılıyorsa vay o ülkenin haline demek geliyor içimden. Ne kadar belli etmiyor gözüksem de bu fena halde canımı sıkıyor. Ki yalnız benim değil kitapsever ve sadece kitapları elinde olmasından, dokusundan bile mutlu olan insanlar için de son derece acı verici bir durum. Ben her gün ülkenin ekonomisini düşünmekten ve ne olacak diye kafamda tonlarca ama tonlarca senaryolar kurmaktan yoruldum. Tek istediğim tutku duyduğum - ki tutku duyduğum şey bizi, beni, geliştirecek olan şey- şeyi yapmak. Zamanımı, geçirdiğim gençlik yıllarımı bunları düşünerek değil de düşüneceğim her saniyeyi yeni kitaplar okuyarak geçirmek istiyorum. İçimi dökmek için yazılmış bir metindir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

özleştik

Çok?

Kırılmaya Dair Derleme.